Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




esoşun çizimleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
esoşun çizimleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2016 Çarşamba

Martıya Uçmayı Öğreten Kedi / Luis Sepulveda

Çocuk kitaplarını sıklıkla okumaya başladığım 2010-2011 yıllarında tanıştım Sepulveda ile.
O zamanki okumalarım ve aldığım notlar çok daha farklıydı tabii, sadece "sevdim ben bu kitabı" /"sanki çok da hoşlanmadım" / "bir şeyini sevmedim ama o 'şey' ne bilmiyorum diyebiliyordum.
Zaman içerisinde bu cümleler genişledi ve en azından o 'şey'in ne olduğunu bulabilmeye başladım. (çoğunlukla, ama bazen hiçbir fikrim olmuyor :) Kitap okumak çok daha keyifli şu an benim için. Okumanın hazzı, "acaba şöyle olsa nasıl olurdu" bulmacasıyla birleşiyor ve ortaya neşeli notlar çıkıyor.
Geçtiğimiz hafta "Martıya Uçmayı Öğreten Kedi"yi okuduğumda da benzer şeyler yaşadım.
İlk okuduğumda hissettiğim duygu ile ikinci okumamda hissettiğim duygu birbirine yakındı, lakin eleştirel bir okuma yapınca aldığım notların ne kadar farklılaştığını görüp mutlu oldum.
"Martıya uçmayı öğreten kedi"nin ismi beni gülümsetiyor.
Bir kedi var, bir de martı var. Bu kedi martıya uçmayı öğretiyor-muş.
Peki, neden?
Ama, nasıl? (ya da tam tersi)


Kengah, petrole bulandığı denizden, sadece çenesinin altında beyazlık olan kara kedi Zorba'nın yaşadığı evin balkonuna kadar uçmayı başarır.
Tam o anda yumurtasını bırakır ve Zorba'dan 3 şey için söz ister,
1. Yumurtayı yemeyeceğine söz ver.
2. Civciv çıkana kadar yumurtaya göz kulak olacağına söz ver.
3. Ve ona uçmayı öğreteceğine söz ver.
Bu 3 sözü okuduğumda "amanın" dedim, "Zorba'nın işi pek zor"
Sonra da düşündüm. Ben olsaydım ne yapardım/neler düşünürdüm diye.
Mesela bir kedi olsaydım,
"Hı hı tabii tabii" deyip geçiştirir miydim. Aslında bunu "insan" halime daha çok yakıştırdım :)
Kedi halimle düşünsem çatıların üzerinde gezinirken bu minik martıyı da yanımda taşır ve onu bir anda "Haydi uç bakalım" diye yalnız mı bırakırdım? (bu da çok insansı oldu)
Belki de uçmayı öğretmek yerine onu koruyup kollamaya devam eder ve uçarsa belki bir yeri incinir diye dertlenirdim. ( Bu tam bir anne-insan yaklaşımı değil de ne :)
Tam olarak "kedi" gibi düşünemediğime göre belki ZORBA gibi düşünüp akıl yürütmeliyim.
Öncelikle ne yapabileceğimi sevdiğim arkadaşlarıma danışabilirdim, minik martıya gözüm gibi bakıp etraftaki haylaz kedilerden martımı koruyabilirdim, bana "anne"dediğinde ona "ben senin annen değilim" deyip yine de ona annelik yapmaya devam ederdim belki, uçmayı öğretme konusunda ise tatlı bir şairin dizelerine takılır ve "sadece cesareti olanlar uçabilir" mi derdim?
Neden olmasın :)
Bu ara Latin Edebiyatından okumalar yapmak, içimdeki meraklı ama solgun papağana iyi geldi, hatta yeniden dirilmek istiyor diyebilirim.
Sepulveda'nın Miks, Maks ve Meks'in Öyküsü kitabında da olduğu gibi kediler üzerinden hayata dair bir şeyler sunması, dayanışma konusunda beni sarsması çok hoşuma gitti.
Zorba'dan sonra en sevdiğim kedi, Pupa Yelken isimli kedi ve onun terminolojisi oldu:

Mürekkep balığının mürekkebi adına!
Kaplumbağanın kabuğu adına!
Akrebin ayakları adına!
Barlam balığının solungaçları adına!
İspermeçet balinasının yağı adına!
Yılan balığının kıvranması adına!

"Uçmak, son derece kişisel bir karar" diyordu kitabın bir yerinde, aklıma "Martı" kitabı geldi bu yüzden.
Uçmak eylemini bir metafor gibi algıladım ve "Ben ne zaman, nasıl uçtum acaba" diye düşünmeden edemedim. İlk uçuş üniversiteyi kazanıp memleketten ve aile hayatından ayrılıp Ankaraya gelmem ve yurtta kalmaya başlamamla oldu sanki. Alışma evresinden sonra bir anda okulun bitmesi ve "işsiz mi kaldım ben şimdi?" halleriyle geçen zamandan sonraki mini uçuş işe girme ve para kazanma evresi olabilir. Elif'in doğumu ve benim anne olmam ise daha önce hiç gitmediğim bir coğrafyada gözlerini açmak gibi(ydi)
2015te bu uçuş, kendini "farkındalık" alanlarında gösterdi. Okumaktan ziyade okuduklarımı anlayabilme yetisinde gelişme olduğunu gözlemledim. Her gün gördüğüm ağaçlar gözüme daha farklı geldi. Mutluluk sebeplerim oldu ya da onları ben yarattım/keşfettim.
Hayatımdaki ZORBA kimdi acaba diye düşündüm.
İçinde biraz ben biraz ailem biraz arkadaşlarım biraz Lokum biraz Elif olan çok kalabalık bir ekip bu. Benim hayatımdaki Zorba tek bir kişi değil ama "kedibalığının kuyruğu adına!" hepsi o kadar değerli ki!
Esoşun Çizimlerinde dün "Martıya Uçmayı Öğreten Kedi" vardı, gülümsedim çizerken, teşekkür ettim Sepulveda'ya, bana değerler konusunda düşündürdükleri için. (Bu yazıyı okumama vesile olan Semra sana da ayrıca çok teşekkürler)
Şanslı'yı birlikte uçurduğumuz canım CKK, iyi ki varsınız! 



Martıya Uçmayı Öğreten Kedi
Yazan: Luis Sepulveda
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Çeviren: Saadet Özen
Yaş grubu: 8+
Can Çocuk, Ağustos 2010, 125 sayfa, karton kapak

Devamını oku »

9 Şubat 2015 Pazartesi

Kıyıya Vuran Kız / Çizimler :)

Henüz yayınevinden izin almadım ama "neden yayınladınız, kaldırın derhal" derlerse kaldırırım. Umarım telif hakkını da çiğnemiyordur bu yaptığım.
"Kıyıya Vuran Kız" kitabının kapağı ve iç sayfalardan 3 çizim, toplamda 4 çizim ile karşınızdayım :)
Çizerken çok keyif aldığım için buraya eklemek istedim.
Keşke çizer ile tanışma imkanım olsaydı :)



Kapaktaki ağacı pek yerleştirememişim, kabul. Yaprak çizmek hem basit hem de sabır isteyen bir işmiş. Bir de "ayı"çizimim daha güzel olmamış mı :))
Kısacası ben bu kitabı ve çizimlerini çok sevdim...

Devamını oku »

5 Şubat 2015 Perşembe

Çizimler-2 :)

Çizimlerim birikmiş de buraya eklememişim ne ayıp :)
Ben de çaktırmadan "çizer" oldum ya :) Bu çizimleri rica ediyorum gerçekten çizebilen -ki benim hiç ama hiç kıskanmadığım ühüü böhüüü- insanlar "okumasın".
Bir amaç için değil, aklımdan o an ne geçerse/canım ne isterse onu çiziyorum.











Geri kalanını da başka sefere sakladım. Bir de bugün çok şahane 2 kargo aldık Elifle. Kargocu amcalar/abiler Elif'i çok seviyor, hepsine gülüp laf attığı için olabilir tabii.
Bu iki kargoda neler olduğunu başka yazıda yazayım, buraya sıkıştırmayayım.
"Herkese mutlu günler" yazardım eskiden, çünkü o zamanlar yazılarımı gündüz yazardım şimdi hatırladım. O halde, iyi geceler diyeyim :)
Devamını oku »

28 Ocak 2015 Çarşamba

Çizimler (Çocuk Kitapları)

Bu ara sevdiğim çocuk kitaplarından çizim yapmaya çalışıyorum kendime eğlence niyetine. Eğlenirken de çok şey öğreniyorum aslında, yeni anladım. Her çizerin tarzı farklı, noktası virgülü hissiyatı her şeyi farklı ve bunu yeniden yorumlamak da cidden hem zor hem keyifli.
Çizdikçe instagrama koyup "bu kitabı ilk hatırlayan"a minik bir hediyem olacak yazıyorum. Ki, yalan değil :) kısa bir süre sonra minik bir kitap ayracı gönderiyorum o kişiye.
Bunlardan biri de Eric'ti, belki bir ara hikayesini buraya da yazarım.


Diğerini ise bilen olmadı. Belki ben çok benzetemedim ama soldaki resim aslında kitabın kapağı :) Demek ki bilen/gören olmamış bu kitabı, henüz.
Yorum olarak kitabın ismini yazan olursa minik bir kitap ayracı gönderebilirim.
Yalnız bu kitap ayracı işi gözünüzde büyümesin, oldukça basit el emeği, benim çizimlerimden oluşan kağıt/kartondan oluşma bir şey :)

Keçeli ve kuru kalemlerimi çok seviyorum. Keşke tüm günüm onlarla birlikte geçse diyeceğim ama o zaman da Elifle olan vaktimden çalmış olurum, onu da istemem. Zaten Elif uyuduğunda ve acil olan tüm işleri yaptığımda bazen 20 bazense 40 dakika benim oluyor, özel oluyor. An'ların tadını çıkartmak lazım :)
* İnstagram hesabım: 2balik, oradan da diğer resimleri görebilirsiniz. Hesabım kapalı, sadece "gerçek" kişilerle iletişim kurabilmek için. Reklamcılar, "takipçi sayısını arttırmak isteyenler", yolunu şaşıranlara hesabımı açmıyorum.
Devamını oku »

15 Ocak 2015 Perşembe

"Bazen Sadece" / Çizim

Hani insan bazen "farklı" hisseder ya...
Bu çizim de Oliver ve Olivia'ya gelsin :)


Devamını oku »

5 Ocak 2015 Pazartesi

Balık Ailesi :)

Başlığa bakınca sanki kendimizi yazacakmışız gibi hissettim :)
Sadece 1 çizim ekleyip çıkacağım esasen.
Az önce çizdim ve çok sevdim, paylaşmazsam olmazdı,kesin çatlardım.
Balık Ailesi gururla sunar:

Çok tırıvırı bir şey aslında ama beni hem oyaladı hem de mutlu etti, daha ne olsun :)
Mutlu günler herkese
Devamını oku »