Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu




haluk yavuzer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
haluk yavuzer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Mayıs 2014 Cuma

Anne Olmak :)

Anne olmak neydi ki; yaşamadan önce hiçbir fikrim yoktu.Nasıl olsundu? Annelik tuhaf bir hormondu ve kanınıza karıştığı zaman bir daha da gitmiyordu(zaten gitmesindi :)
Bebek fikri varla yok arasındayken "Anne Olmak" kitabını almıştım. Çok heyecanlı bir şekilde çabucak okumuş, bana fikir vereceğini düşünmüştüm. Kapağını kapattıktan sonra derin bir "amaaaan"dediğimi hatırlıyorum. O "amaaan"ın asıl sebebi de içinde yazanların pek işime gelmemiş olmasıydı.(şimdi daha iyi anlıyorum) "Yaparım ki ben bu işi" demiştim.
Yani okudum, anladım, "herkes yapıyor"du; ben de yapardım... Nesi vardı ki bu işin bu kadar büyütecek?
Hamileyken de 9 ay boyunca hazırlanmış, zihnimde canlandırmış, kitaplar okumuş, tecrübelilerle konuşmuştum. Kılıç kalkanla kuşatmıştım kendimi.
"Anne-baba olmak; emek ister, çaba ister, sabır ister." İşte bu harika cümleyi hamileyken okuduğumda "pöff"lediğimi hayal meyal hatırlıyorum. Şimdiyse kalın kırmızı kalemle altını çizdim. Kendime göstermekti sanırım niyetim. Hani şimdiye kadar anlamadığım bir yer olduysa diye annelikte. Özeti gerçekten de bu cümlede saklıydı. Kitabı bebek sahibi olmadan önce de bebeğinize kavuşunca da okumanızı tavsiye ederim. Sevgili Haluk Yavuzer'e her satırda sevgilerimi gönderdim.İlk bölümde 5 anneyle yapılan röportajdan kısa bir bölüm var. Onların annelikle ilgili düşüncelerine yer vermişler. Anladım ki herkes farklı bir hikaye olsa da özü hep aynı: emek, çaba ve sabır :)


Geçenlerde anneme "benden anne olmaz sanırım" dediğimde gülerek "olmuş bile" dedi; kucağımda Elif vardı ve ben onu sıkıca sarmıştım.
Annelik neydi nasıldı ne yapmak lazımdı hiç bilmiyorken şimdi bana her gün boncuk boncuk bakan bir çift göze milyon kez şükredip "e ben seni çok seviyorum yahuu" diyorum.
Biliyorum çok acemiyim ama ilk günlerime baktıkça oldukça ilerlediğimi fark edebiliyorum.
Elif'in altını bile değiştirmekte zorlanıyordum -ki bunda dikişlerin rolü büyük, oh suçu da onlara attım rahatladım :)-
Yapabildiğim tek şey ona sıkıca sarılmak, onunla konuşmak ve kucağıma her aldığımda sevgimi paylaşmaktı.
Aslında gerçekten önemli olan da bunlarmış, şimdi daha iyi anlıyorum.
Yani altını değiştirmeyi, gazı varsa omzuna alıp sırtını sıvazlamayı, uykusu gelmişse uyutmayı bir şekilde öğreniyorsun.
O zamanlar anlayamamıştım, "ben niye yapamıyorum böhüüüüü" diye etrafta dolanıyordum, cidden :)
Hoş ben hala Elifi uyutamayan yani uykuya en zor geçiren kişiyim, bravo. Gerçi beni besin kaynağı olarak görüp kucağıma her geldiğinde "işte bu koku yemek kokusu, e o zaman ben uyumayayım da karnımı - tok olsam da- yine doyurayım" hallerinden de kaynaklanıyor (ya da ben kendimi kandırıyorum) Maşallah babasının sakin enerjisini de şöyle yorumladığını varsayıyorum: "ahaa bu kokuda bir dinginlik var, az kestireyim şurada zzzzzzz" :) Bence güzel bir paylaşım.
Nereden nereye geldim yine.
"Anne Olmak" kitabını tanıtmak değil aslında amacım. Ama hala anne olup okumayanınız varsa tavsiye ederim. Kitap, bilmediğin(m)iz bir şeyden bahsetmiyor; yani yepyeni bilgilerle aydınlanmıyorsunuz. Sadece "anne olmak" üzerine güzel bir derleme/toparlama/iç dökme/işte bundan bende de var halleri yaşatıyor.
Anneler Günü de geldi geçti.
İtiraf edeyim benimki oldukça kötüydü yani gün içerisinde yaptıklarım, Elif'in o günkü tavan yapan halleri vs.
Özel günleri -doğum günleri hariç- kutlamam da sevmem de. Gerçekten yapay geliyor. Evlilik yıldönümünde balkonda çekirdek çitleyen bir insanım :) (ilkinde bu arada, o kadar yani :)
Anneler Gününde o kadar çok arayan, soran, hediye veren oldu ki utandım. E haliyle hoşuma da gitti, gururum okşandı. "İyiymiş ya bu özel günler" diyecektim ki "anneliğin" gerçekten tek 1 günde kutlanamayacağını yaşayarak anladım. Hem zaten en iyi öğrenme şekli değil midir "yaparak-yaşayarak" öğrenme?
(O değil de Babalar Günü yaklaşıyor, farkında mısınız :)
Anne olmak ile ilgili söylenebilecek biiiiiiir dolu güzel söz var-dır eminim ama benim için en anlamlısı cidden Elif'in hissettiği her şeyi -sıkıntıyı(yoksa o gaz çıkarınca ben ondan daha çok rahatlayamazdım), gülüşü, heyecanı, keşfetme halini, merakını- teee içinde derinlerde hissetme haliymiş.
Tamam şimdilerde biraz kolik de var hayatımızda ama inş. bunun geçici bir dönem olduğunu, ebeveynliği -aman da ne güzel- level atlayarak yaşadığımızı söyleyebilirim.
Dilerim bu güzel duygu isteyen herkese nasip olur...

HERKESE SÜPPPER GÜZEL HAFTA SONLARI :)
Devamını oku »